DEPREMLE BERABER YIKILAN HAYALLER

DEPREMLE BERABER YIKILAN HAYALLER

6 Şubat 2023… O sabah dünya, milyonlarca insan için bir daha asla eskisi gibi olmayacaktı. Gecenin karanlığında yeryüzü titredi, şehirler yerle bir oldu, yuvalar yıkıldı. O sarsıntıyla sadece binalar değil, hayaller, umutlar ve nice güzel hikâyeler de göçük altında kaldı.

Bu yazı, isyansız, teslimiyet ve tevekkülle yaşanan acıyı anlamaya, ibret almaya ve unutmamaya dair bir muhasebedir.

1. Yıkılan Sadece Binalar Değildi

Bir deprem sadece yerin altındaki fay hatlarını değil, insanların iç dünyasındaki duyguları da sarsar. 6 Şubat’ta yıkılan sadece binalar olmadı; hayaller de enkaz altında kaldı.

Bir çocuk, sabah okula gidecekti. Defterleri, kalemleri, hayalleri enkazın altında kaldı.

Bir genç, üniversite sınavına hazırlanıyordu. Geleceğe dair umutları toz olup uçtu.

Bir anne, bebeğini sabah uyandırıp kahvaltı yaptıracaktı. Ama o sabah ne mutfak kaldı ne de bir ses…

Bir baba, ailesiyle yeni bir hayata başlayacaktı. Ama artık ne evi vardı ne de eşi…

Hayatlar bir saniyede değişti. Oysa herkesin bir planı, bir umudu vardı. Ama o gece hiç kimse sabaha çıkacağından emin olamadı.

2. Hayallerin Altında Kalan İnsanlar

Her insanın içinde, geleceğe dair bir hayal vardır. Kimisi yeni bir iş, kimisi mutlu bir yuva, kimisi ise sadece huzur ister. Ancak deprem, insanları hayalleriyle birlikte aldı götürdü.

Bir baba, yeni bir ev almıştı. “Çocuklarım için daha iyi bir yuva” diyordu. Ama o ev, birkaç saniyede mezara döndü.

Bir öğretmen, öğrencileri için projeler hazırlıyordu. Ama şimdi tahtasında yazılı son ders, tozlu molozların altında kaldı.

Bir esnaf, sabah dükkanını açıp ekmeğini kazanacaktı. Ama şimdi o dükkanın yeri bile belli değil.

Hayat devam ederken bir anda durdu. Deprem, geçmişi silerken geleceği de aldı götürdü.

3. İsyan Değil, İbret Almalıyız

Bu kadar büyük bir felaket karşısında insanın içi daralır. Neden böyle oldu? Bu kadar can neden gitti? Bu sorular sorulmalı, ama cevabı isyanda değil, ibrette aramalıyız.

Çünkü Allah’ın düzeninde tesadüf yoktur. Olan her şeyin bir hikmeti, bir mesajı vardır. Kur’an bize bu tür musibetler karşısında nasıl durmamız gerektiğini şöyle bildirir:

“O, sizi hem korku hem ümit içinde yıldırımlar göstererek korkutur. İşte Allah’ın büyüklüğü budur.”
(Ra’d Suresi, 12. Ayet)

Deprem, sadece bir sarsma ve sarsıntı olayı değildir. İnsan için bir uyanıştır. Hayatın geçiciliğini, dünyanın faniliğini, insanın acizliğini hatırlatır.

İsyan etmek yerine, hatalarımızı sorgulamalıyız.

Öfke yerine, geleceğimizi nasıl güvenli hale getireceğimizi düşünmeliyiz.

Hataları tekrar etmek yerine, ders çıkarmalıyız.

4. Tevekkül: Kayıpları Allah’a Emanet Etmek

Bazı kayıplar vardır ki insanın yüreğine ağır gelir. Ancak inanırız ki, kaybettiklerimiz Allah’ın katında daha güzel bir mekânda, daha güzel bir hayatta devam ediyorlar.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bir hadisinde şöyle buyurur:

“Bir müminin başına gelen her sıkıntı, onun günahlarına kefaret olur.”
(Buhari, Müslim)

Depremde kaybettiklerimiz, belki hayallerini tamamlayamadılar. Ama Allah’ın rahmeti sonsuzdur. Belki de onlara cennette, bu dünyada sahip olamayacakları güzellikler nasip edilmiştir.

Ve biz biliyoruz ki:

Enkaz altında kalan çocuklar, cennette meleklerle oynuyor.

Yıkılan evlerde vefat edenler, daha güzel bir yurtta uyanıyor.

Kayıplar, bizden gitti ama Allah’ın yanında ebedi bir hayat buldu.

O yüzden sabretmek, tevekkül etmek ve Allah’a güvenmek gerekir.

5. Yıkılan Hayallerin Yerine Yeni Hayatlar İnşa Etmeliyiz

Evet, büyük bir felaket yaşandı. Ama hayat durmaz. Yıkılan hayallerin yerine, yeni umutlar ekmeliyiz.

Güvenli şehirler kurmalıyız. Artık ihmalin, hırsın, sorumsuzluğun önüne geçmeliyiz.

Zorluklara karşı dayanıklı olmalıyız. Felaketler karşısında birbirimize daha çok kenetlenmeliyiz.

Hayatın değerini daha iyi anlamalıyız. Sevdiklerimizi daha çok sevmeli, onlara daha çok zaman ayırmalıyız.

Çünkü hayat kısa, dünya geçici ve hiçbir şey sonsuza kadar kalmaz.

Son Söz: Enkazdan Ders Çıkarmak

6 Şubat’ta binalarla birlikte hayaller de yıkıldı. Ancak hayat devam ediyor ve bu enkazın altında büyük bir ders yatıyor.

Depremi unutmayalım, ama umudu da kaybetmeyelim.

Kaybettiklerimize üzülmek hakkımızdır, ama isyan etmeden sabırla metanetimizi koruyalım.

Yıkılan şehirlerin yerine, daha güvenli şehirler; yıkılan hayallerin yerine, daha büyük umutlar inşa edelim.

Çünkü Allah, sabredenleri sever.
Çünkü hayat, her şeye rağmen yaşamaya değer.
Çünkü her gecenin sonunda, mutlaka bir sabah vardır.
(Yapay zeka makaleleri)

Loading

No ResponsesŞubat 5th, 2025